Kitabın ismi çok daha farklı çağrışımlar oluşturuyor insanda ama içeriği çok daha farklı. İstanbul’um fethinden de önce İstanbul’da yaşamış olan keşişlerin dini inanışlarda heykel resim gibi ikonlara tapınmanın kaldırılması sonrasında yaşadığı varoluşsal ve dini sorgulamaları anlatıyor. Aslında olay kitabı değil, karakterlerin iç dünyalarında yüzdüğünüz bir kitap bu.
Kitapta çok fazla monolog var ve depresif bir hava hakim. Ben çok içine giremedim kitabın çekmedi beni. 150 sayfa ama sanki çok boş bir yandan. Kitabı bitirince bir tesiri kalmadı üstümde.
Kitaba puanım 3.5/10
”Yoruldum artık, diye düşünüyor İoakim. Yoruldum. Tanrı canımı almayacak mı daha?”